Ordulular Vakfı Dergisi ile Söyleşi  (8.11.2004)

Eminönü’nün yeni Başkanı Nevzat Er’le hedefleri, projeleri ve hayalleri üzerine…

“Eminönü benim hayatım…”

Yerel seçimleri kazandıktan sonra Eminönü’ne yeni bir yüz kazandırmak üzere kolları sıvayan  genç Başkan Nevzat Er ve ekibi geçtiğimiz altı ayda epeyce yol aldı. Eminönü’nün kültür, tarih ve turizm potansiyelini göz önüne alarak hareket eden Başkan Er, bu kısacık süreye iki uluslararası festival sığdırdı, belediye yönetiminde bir takım atılımlar yaptı ve sivil toplum örgütlerini yönetime kattı. Eminönü’nde Ak Parti iktidarını başlatan Başkan Nevzat Er ile hedeflerini, projelerini ve Eminönü için düşündüklerini konuştuk.

Sayın Başkan siz genç ve girişken bir başkansınız. Göreve bir takım projelerle birlikte geldiniz. Bu yeni dönemde Eminönü’ne neler yapmayı planlıyorsunuz, geldiğinizde nelerle karşılaştınız?

Eminönü İstanbul’un, hatta Türkiye’nin kalbi. Burası  gündüzleri üç milyon insanın adeta omuz omuza iş yaptığı, yaşadığı bir ilçe. Buna karşın geceleri hayalet kent görünümüne bürünüyor. Ben ve arkadaşlarım yola çıkarken “24 saat yaşayan Eminönü” hedefi koymuştuk. Bu hedef bizler tarafından hayata geçirilmiş durumda. Bizler 24 saat Eminönü için çalışıyor ve Eminönü için yaşıyoruz.

Göreve geldiğimizde çağdaş bir belediyecilik anlayışının uzağında, kurumsallaşmanın gerçekleştirilemediği ve en önemlisi vizyonu Eminönü’nün uzağına düşen bir yönetim söz konusuydu. 48 trilyon gibi Eminönü için devasa bir borç yükünü eklemem gerekiyor. Ben ve ekibim, bu olumsuz tabloya rağmen tarihin ve kültürün buluşma noktası olan bu ilçeye dünya başkenti olma vasfını tekrardan kazandıracağız.

Her Belediye Başkanı için yönettiği şehir, diğer şehirlerden daha özeldir. Ama yine inanıyoruz ki, tüm başkanlar için Eminönü daha özel bir şehir. Neler söyleyeceksiniz?

Bu şehri aşkla ve inançla seviyorum. Bu şehre manevi bir bağlılık duyuyorum. Ve bu sevginin gereğini yerine getireceğim. Biliyoruz ki, Eminönü sadece Eminönü’nde yaşayan Eminönü’nde işyeri olan insanların değil. Eminönü’nde Dünya’nın her yerinden insanın hakkı var. Eminönü’nde bir İspanyol’un da hakkı var. Çünkü burası Dünya medeniyetinin beşiği. Eminönü’nde bir Endonezyalı müslümanın da hakkı var. Çünkü burası o Müslüman için kutsal emanetlerle dolu. İşte bu nedenle bu şehirde yaşarken, bu şehri yönetirken küçük düşünemeyiz, sadece kendimizi düşünemeyiz. Tüm insanlığı düşüneceğiz, tüm medeniyet dairesini hesaba katacağız.

Ülkemizde yaşanan ekonomik krizlerle her geçen gün büyüyen, adeta bir çıkmaz halini alan işportayı, sessiz sedasız birkaç gün içinde bitirdiniz. Bunu nasıl gerçekleştirdiniz? İnsanların aklına şu geliyor. Bunu kaldırmak bu kadar kolaysa neden bu zamana kadar kaldırılmadı, zorsa Nevzat Başkan bu kadar gücü nereden aldı?

Bu son derce girift, birbiri içine giren binlerce sorunu bünyesinde barındırıyor. İşporta ülkemizin bir gerçeği ama Eminönü gibi turizmin merkezi bir yerde görüntü kirliliği oluşturması, kayıt dışı ekonomiyi desteklemesi, hukuk dışı bir yapı oluşturması da birer  gerçek. Tabi bunu  tek başımıza yapmadık. Merkezi hükümetin desteği ve isteği doğrultusunda gerçekleşti. Zaman içinde taşlar yerine oturacak ve yaptığımız yasaklamanın ne kadar isabetli bir karar olduğu herkes tarafından kabul edilecektir.

Eminönü ile kişisel bağınızı biraz daha açabilir miyiz? Ne zaman geldiniz, nasıl tanıdınız Eminönü’nü?..

1962 yılında, henüz 9 yaşındayken babam ve amcamla birlikte İstanbul’a geldik. Babamla birlikte o yıllarda Küçükpazar semtindeki Leblebici sokakta bulunan 44 numaralı bekar odasında kaldım. İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’la birlikte okudum. Üniversite eğitimim için yine bu bölgeyi, Beyazıt’taki İstanbul Hukuk Fakültesi’ni tercih ettim.

Turizm Eminönü için çok önemli bir imkan. Bu imkanı nasıl hayata geçireceksiniz?

Eminönü’nü “tarih, kültür, turizm ve sanat” merkezi bir bölge yapmayı hedefliyorum. Sadece turizm değil, bu turizmi taşıyacak bir kültür oluşturmalı, o kültürü aydınlarımızın da desteğiyle toplumla buluşturmalıyız. Ayrıca kültürü besleyecek bir sanat faaliyetleri planlamalı ve en önemlisi tüm bunların farkında olan bir tarih bilinci vermeliyiz. Bu dört sacayağı, Eminönü için kurtuluş reçetesidir. Eminönü’nün yok olan tarihi dokusunu korumak bizim namusumuzdur. Süleymaniye bölgesine hayat verebilmek için varolan projenin hızlandırılmasına çaba harcayacağız. Biz insansız bir Eminönü, steril bir kent değil aksine, 24 saat hayatın olduğu bir şehir hayal ediyoruz. Tarih, insanların gündelik yaşamının içinde yer almalı, tarihle iç içe yaşamalıyız.

Her yıl gelen 1-2 milyon arasındaki turisti 10 milyona taşıyacağız. Kıyaslamak çok acı ama sadece Paris’teki Eifel Kulesi’ni bile yılda 8 milyon turist ziyaret ederken İstanbul’un 2 milyon turistte kalması üzücü bir vaka. Bu nedenle yeni bir ruh ve heyecan ile Eminönü’nü dünya insanlarıyla buluşturma projesini uygulamaya geçirdik.

Turizm, Eminönü’nde yaşayanlar için nasıl bir gelir kapısı olacak? Eminönülü, artan turizm gelirinden nasıl istifade edecek?

Bugün Eminönü’nü yaşayan üç tip insan mevcut. Birincisi işi nedeniyle ilçemizde bulunanlar. Büyük bir çoğunluğu, hatta neredeyse tamamı başka ilçelerde ikamet ediyor. İkincisi ise ilçeyi gezen yerli ve yabancı turistler. Çünkü Eminönü’nü gezmeyen kendini İstanbul’u gördüm diye kandırmasın. Birde üçüncü ve son kesim yoğun olarak Kadırga, Nişanca ve Süleymaniye gibi bölgelerde yaşayan, akşamları da burada ikamet eden ve seçmenimiz olan vatandaşlarımız. Beklentisi, istekleri ve görmek istedikleri asla birbirini tutmayan üç kesim insan. Bu insanları göz ardı edemeyiz. İlçenin zenginliğinden seçmenimiz olan bu vatandaşlarımız mutlaka ama mutlaka istifade edecektir. Hem zenginliğin artışıyla birlikte doğal olarak yararlanacaklar, hem de yönetimimizin alacağı tedbirlerle özel olarak da fayda sağlayacaklar. Turizm konusunda vatandaşlarımızla ortak projeler hayata geçireceğiz. Turistlere yönelik hediyelik eşya işinde özendirici olacağız. Belediye olarak açacağımız kurslar sayesinde turizmin ihtiyacı olan ara eleman yetiştireceğiz. Hedefim, inanıyorum ki bu hedefi yakalayacağız; 5 yılın sonunda işsizliğin olmadığı bir Eminönü’dür.

Eminönü Belediyesi’nin ilçede yaşayanlara yönelik bazı sosyal yardımları var. Bu yardımlar devam edecek mi?

Biz yıkmak için, mevcut hizmetleri kaldırmak için değil yapmak için, yaşatmak için geldik. Aşevi hizmet vermeye devam edecek. Üstelik de, seçim öncesi söz verdiğimiz gibi daha sıhhi şartlarda ve uluslararası standartlara uygun olarak yemek üretilerek. Bizim bir yardım sandığımız var. Bu sandık, geçmişte keyfi olarak kullanılmış, partizanca uygulamalara gidilmiş. Artık böyle bir şey gerçekleşmeyecek. Yardım sandığı, ihtiyaç sahibi tüm Eminönülülerin hizmetinde olacak. İşte geldiğimizin hemen ertesinde evleri yanan ailelere yardım yaptık. Bu yardımlarımız imkanlar ölçüsünde artarak devam edecek.

Seçimlerden aylar önce sizinle çalışmaya başlayan bir proje grubunuz olduğunu biliyoruz. Bu proje grubunun hazırladığı pek çok projeyi seçim öncesi kamuoyuyla paylaşmıştınız. Ne zaman hayata geçecek bu projeler?

Projelerimiz hazır ve her biri belirlenmiş periyotlarla hayata geçirilecek. Yaklaşık 100 proje açıklamıştık. 5 yılın sonunda bu projelerin Allah nasip ederse, hepsinin hayata geçtiğini göreceğiz. Eminönü’nün sorunlarından bahsettik ama aynı zamanda şansımız da var. İktidar partisinin bir Belediye Başkanı olarak görev yapıyorum. Bu da, her biriyle uzun yıllara dayanan dostluklarımın olduğu hükümetle uyum içinde çalışacağımız anlamına geliyor. İstanbul sevdalısı bir Başbakanımız var. Sayın Recep Tayip Erdoğan, Eminönü ile özel olarak ilgileniyor. Eminönü’nün ülkemize yakışır bir kent olması için tüm imkanları seferber etmeye hazır. Ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Kadir Topbaş da, hem bir belediyeci olarak hem de sanat tarihçi bir mimar olarak Eminönü’nün sahip olduğu değerlerin farkında. Kendisiyle görüşmelerimizde her türlü yardıma açık olduğunu defalarca tekrarladı. Büyükşehir’in imkanları bizim çok hayati.

Sayın Başkan, başarılarınızın devamını diler, teşekkür ederiz.

Ben de sizin vasıtanızla tüm hemşehrilerime selam ve sevgilerimi iletirim.

Eminönü Bülteni ile Söyleşi (10.05.2004)
Anadolu Ajansı ile Söyleşi (02.06.2005)
Gazete Eminönü ile Söyleşi (20.12.2008)
Sultanahmet Forever Dergisi ile Söyleşi (22.09.2005)
Ordulular Vakfı Dergisi ile Söyleşi (08.11.2004)
Laleli Dergisi ile Söyleşi (28.07.2005)
Kültür Konulu Söyleşi (26.04.2005)
Kentsel Dönüşüm Hakkında Söyleşi (01.11.2005)
ESİAD Dergisi ile Söyleşi (09.12.2005)
Anasayfa Biyografi Makaleler Konuşmalar Röportajlar Fotoğraflar Videolar Basından İletişim
Web Tasarım: 3 Renk