Kültür Konulu Söyleşi  (26.4.2005)

2004 yılında turizm alanında neler yapıldı? Hangi projelere imza attınız?

Eminönü bir turizm, kültür, ticaret ve yaşam merkezi. Dört buçuk kilometrekarelik alanda üç medeniyete ait binlerce tarihi eser bulunuyor. Biz bu bilinçle 1 Nisan 2004 tarihinde Eminönü Belediye Başkanlığı görevini devraldıktan sonra ilçenin ve belediyenin bir çok konuda olduğu gibi turizm değerlerinin de fotoğrafını çektik. Gördüğümüz manzara hiç de iç açıcı değildi. Kültürel ve turistik eserlerimiz ciddi bir ilgi bekliyordu, eserlerin çevresini turistleri rahatsız eden işportacılar sarmıştı. Yani bizim iş başına geldikten kısa bir süre içerisinde Valilik ve Büyükşehir ile birlikte büyük bir ciddiyet ve dirayetle işportayı kaldırmamız turizm açısından önemli bir kazanım olarak kabul edilmektedir. Şimdi meydanlarda insanlar rahatça geziyor ve güvenlik sorunu yaşamıyor. Örneğin Eminönü Meydanı kültürel ve sanatsal aktivitelere sahne oluyor. Bundan başka Sultanahmet Meydanı’nda düzenlediğimiz Ramazan etkinlikleri yerli turistler kadar yabancı turistlerin de dikkatini çekti. Yaptırdığımız anketlerden onların bu geleneksel çarşı anlayışını canlandırmamızın çok ilginç olduğu sonucuna ulaştık.

Geçtiğimiz yıl içinde Eminönü meydanındaki balıkçıları kaldırarak Eminönü’nü daha da güzelleştirdiniz. Bu proje sonrasında Eminönü nasıl bir kimlik kazandı? Eminönü’nde neleri değiştirdi? Sanatçıların ilgisini çekmeye başladı mı?

Teknelerde balık satanlara dönük uygulamayı doğrusu Valilik ve Büyükşehir Belediyesi gerçekleştirdi. Biz de bu iki kurumumuza destek verdik. Bildiğiniz gibi bu balıkçı teknelerinin boğazı kirletmesinden sıklıkla şikayet ediliyordu. Anıtlar Kurulu’nun da onayıyla balıkçı tekneleri kaldırıldı ve vatandaşımızın boğazla arasındaki bir engel daha ortadan kalkmış oldu. Sorunuzun devamına gelecek olursak, Türkiye’de sanat dünyasının önde gelen isimlerinin çoğu İstanbul doğumlu veya uzun yıllardan bu yana İstanbul’da yaşayan insanlar. Yani İstanbul’un temiz, çevre kirliliğine maruz kalmadan önceki halini iyi biliyorlar. İşporta ve balıkçı tekneleri kalkınca yıllardır gelmeyen sanatçılar Eminönü Meydanı’na gelmeye başladı. Birçok gazeteci ve sanatçı dostumuz bize işportadan dolayı yıllardır meydana inmediklerini ifade ederek bunu başardığımız için tebrik ettiler. Şimdi görüntü kirliliği olmayan  tarihi meydanlarımız çok daha güzel değil mi?

2005 yılı turizm projelerinizden bahsedebilir misiniz? Eminönü ve Sultanahmet çevresinde ses getirecek çalışmalarınız olacak mı?

Eminönü’nün turizm değerinin farkındayız. Başta söylediğim gibi çektiğimiz fotoğrafı önümüze koyarak çalışmalara başladık. Dünyanın en eski ve otantik çarşısı Kapalıçarşı’yı kurtarmak için çarşı derneği, Kültür Bakanlığı, valilik ve belediye olarak bir arama konferansı düzenledik. Çarşının tüm sorunlarını ele aldık. Bir takım kararlar aldık ve uygulamaya başladık. Örneğin geçtiğimiz günlerde bizzat çarşıya giderek çatılarını inceledim ve yetkililerden bilgi aldım. Kapalıçarşı’nın daha çok turist ağırlaması için gereken her türlü önlemi almaya başladık. Esnafın temizlik, tadilat ve işporta gibi sorunlarına hem çözüm üretiyoruz. Bundan başka ilçemizdeki tüm sivil toplum kuruluşları ile irtibata geçerek onların birikimlerinden yararlanıyoruz, sorunlarını yerinde tespit ediyoruz ve fikirlerini değerlendirerek ortak aklı kullanıyoruz. Örneğin bölgedeki turizmcilerle aylardır görüşme yapıyor ve yeni projelere imza atıyoruz. Bunun son örneği yürüyüş yolları. Ünlü araştırmacı yazar Murat Belge’nin hazırladığı “İstanbul’un Tarihi Yarımada Eminönü Yürüyüş Güzergahları” projesini ilçemizdeki sivil toplum girişimiyle birlikte belediyemiz gerçekleştirdi. 23 Nisan’da geniş katılımlı bir yürüyüş ile uygulamaya başladık.

Büyükşehir Belediyesi ile bu yıl bir de Süleymaniye’yi kurtarma projesine start verdik. Camii etrafından başlamak üzere 400 konutu restore ederek semti yaşanır bir bölge haline getireceğiz. Kültür merkezleri ve yeni yaşam merkezleri kuracağız. Caminin etrafı trafiğe kapatıldı ve yol tadilatları bitmek üzere. Burada da bir takım etkinlikler düzenleyerek kamuoyunun dikkatini 2005 yılında Süleymaniye’ye çekebiliriz. Ayrıca kongre turizminden bölgemizin de istifade edebilmesi için özel yada kamu kurumlarının kongre merkezi inşa etmeleri için çalışmalar yürütüyoruz. 2005 yılında en azından bir kongre merkezinin Eminönü’nde temelinin atılmasını istiyoruz.

Eminönü’nün daha da güzelleştirilmesi için sivil toplum örgütlerinden yeterince destek alabiliyor musunuz?

İlçemizdeki sivil toplum kuruluşları bizim toplumdan bilgi aldığımız can damarlarımız. Bu kurumlardan her zaman gerekli desteği alıyoruz. Bir çok kurumla çalışmalarımız var. Bunu daha da ileri götürmek için yeni yürürlüğe giren belediye yasasının öngördüğü kent konseyini kurmak için harekete geçtik. Artık sivil toplum kuruluşlarının fikirlerini daha çok yönetime katacağız.

TUROB’la ilişkileriniz nasıl? Nasıl bir işbirliği içindesiniz?

Turizmcilerin bu önemli meslek örgütüyle daha adaylık döneminden başlayan bir ilişkimiz var. Başkan seçildiğim günden itibaren de Eminönü’nün turizmini birlikte planlamak için görüşmeler yaptık. Geçtiğimiz günlerde TUROB heyetiyle bir görüşme daha yaptım. Ortak projeler için Belediye olarak hazırız ve inanıyorum ki çok güçel işlere imza atacağız.

Diğer belediyelerle ortak yürüttüğünüz çalışmalar var mı?

Biz ilçe belediyesi olduğumuz için ilişkilerimiz daha çok İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle oluyor. Büyükşehir ile bir takım projeleri yönetiyor ve takip ediyoruz. Diğer ilçe belediyelerimize gelirsek tarihi yarımadanın planlaması ve yönetiminde Fatih ve Eyüp’le yakın bir çalışmamız var. Ayrıca Beyoğlu Belediyesi, turizm potansiyeli açısından ilçemizle benzerlik gösteren bir ilçe. Gerek başkanlar olarak gerekse belediyemiz bu üç ilçemizle sürekli iletişim içerisinde.

İstanbul’un kültür ve turizm merkezi sayılan Eminönü ilçesi hak ettiği değeri sizce ne zaman alacak? Bu alandaki çalışmalarınız ne zaman sonuç verecek?

Eminönü ilçesinin hak ettiği ilgiyi ve değeri görmesi ilçeyi yöneten bizlere bağlı birazda. Ben ve çalışma arkadaşlarım tarihin emaneti bu şehrin hak ettiği yer gelmesi için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Her güzel çalışmanın sonuç vermesinin uzun zaman alması bir gerçek ama bizim çalışmalarımız sonuç vermeye başladı bile. İlçemiz güzelleşiyor, işler yoluna giriyor, çevremiz temizleniyor.

Özellikte Sultanahmet’in turizm potansiyelinin daha da artırılması ve tanıtımının daha iyi yapılması için belediyenizin yürüttüğü bir tanıtım projesi var mı? Sultanahmet’i daha iyi tanıtmak için sizce nasıl bir strateji izlenmeli?

Sultanahmet dünya ölçeğinde mimari, tarihi ve turistik değeri olan bir semt. Bizans ve Osmanlı medeniyetlerinin şaheserleri aynı meydana bakıyor. 450 yıl dünyayı yöneten Topkapı Sarayı ve binlerce eser bir kaç adım mesafede. Biz belediye olarak sınırlı imkanlar ve yetkiler çerçevesinde meydanın tanıtımını yapmak için geçtiğimiz Ağustos ayında Ayasofya’nın önünde kültür ve turizm festivali düzenledik, turistlerden ve turizmcilerden olumlu tepkiler aldık. Sultanahmet Ramazan etkinliklerini gelenekselleştirerek burada düzenliyoruz. Bu festival ve etkinliklere uluslararası nitelikler kazandırmak istiyoruz. Medyanın ve turistlerin bu meydanı tanıtmak için gönüllü elçi olmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Her şeye rağmen yine de meydanı yeteri kadar değerlendirebildiğimiz söylenemez. Sultanahmet’i Türk turizminin bir markası olarak uluslar arası pazarda layıkıyla kullanmamız gerekiyor.

Eminönü sizin için ne ifade ediyor? Eminönü’nü ve çevresinde en çok nereyi, niçin seviyorsunuz?

Ben 40 yıldır Eminönü’nde yaşıyorum ve buraya aşığım. Burada bir taş mülküm bile yok ama bu sevda bambaşka bir şey. Bu sevdanın peşinden buralara geldim. Bu topraklara hizmet etmek için elimi taşın altına koyarak sorumluluk aldım. Bu ilçede bir semti bir başka semte tercih etmem çok zor ama çocukluğumun geçtiği Süleymaniye ve Küçükpazar’a daha özel bir sevgi beslediğimi de saklayamayacağım.

İlçenin tarihi dokusunun ortaya çıkarılması için başlatılan çalışma çerçevesinde Adliye Sarayı’nın taşınması gündeme gelmişti? Son durum nedir? Adliye Sarayı başka bir yere taşınacak mı?

Adliye Sarayı’nın durumu netlik kazanıyor, ilgili bakanlık yakın bir zaman içinde adliyeyi taşıyacak. Bina boşalınca bizim kültür merkezi olarak değerlendirme projemiz var.

Yoğun bir kalabalığın olduğu ilçede turistlerin ve halkın güvenliğinin sağlanması konusunda nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?

Turistlerin ve vatandaşların güvenliğini sağlamak için yürüttüğümüz çalışmalar aslında ilçenin tümü için hazırladığımız diğer projelerle iç içe. Bir projenin birden fazla yararı var. Örneğin işportayı kaldırmak aynı zamanda kapkaç sorununu da azalttı. Sağlık denetimlerine ağırlık vererek gıda satışı yapan işyerlerini sıkı denetliyoruz. İlçedeki ruhsatsız bekar pansiyonlarına düzenlediğimiz denetimler, yine ciddi bir sorunu ortadan kaldırıyor. Otoparkları ve kağıt depolarını kontrol altına alarak kanunsuz işlerin cereyan etmesini önlüyoruz. Sokak lambalarının geceleri yanmasını sağlayarak geceleri turistlerin can ve mal emniyetini sağlıyoruz. Metruk binaların restorasyonu ile bu tip insanların barınacağı yerleri sonlandırıyoruz. Birde sosyal toplum projelerimiz var. Sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışarak suça eğilimli gençleri eğiterek ve meslek kazandıracağız.

Eminönü Bülteni ile Söyleşi (10.05.2004)
Anadolu Ajansı ile Söyleşi (02.06.2005)
Gazete Eminönü ile Söyleşi (20.12.2008)
Sultanahmet Forever Dergisi ile Söyleşi (22.09.2005)
Ordulular Vakfı Dergisi ile Söyleşi (08.11.2004)
Laleli Dergisi ile Söyleşi (28.07.2005)
Kültür Konulu Söyleşi (26.04.2005)
Kentsel Dönüşüm Hakkında Söyleşi (01.11.2005)
ESİAD Dergisi ile Söyleşi (09.12.2005)
Anasayfa Biyografi Makaleler Konuşmalar Röportajlar Fotoğraflar Videolar Basından İletişim
Web Tasarım: 3 Renk