1-     Eminönü Belediyesi Kentsel dönüşümü nasıl tanımlıyor?

Tarihi yarımadanın en önemli bölgesi olarak Eminönü’nü, İstanbul’un diğer ilçelerinden çok farklı algılamamız gerekiyor. Çünkü şehrimizin en eski yerleşim yerisidir burası. Yaptığımız araştırmalarda ilçemizdeki tüm binaların yüzde 60’ında dış cephe onarımına ihtiyaç duyulduğunu tespit ettik. Tarihi SİT alanı olan Eminönü’nde her türlü imar projesi Anıtlar Kurulu onayına bağlı. Yıllara dayanan ihmalin ve yanlış politikaların sonucu olarak Eminönü; metruk binaların ve tarihi dokuya uymayan yapıların yer aldığı bir bölge olarak karşımıza çıkıyor. Anıt yapıların yanında yer alan sivil mimari eserlerimizin hemen hemen tamamı yok olmayla karşı karşıya kalmıştır. Tescilli tarihi eserler dahi zamanla yıkılmış veya yok edilmiştir. İşte böyle bir ilçede kentsel dönüşümü nasıl anlamalıyız diye düşündüğümüzde karşımıza farklı bir anlayış çıkıyor. İstanbul’un sürekli yeni yapılaşmalarla büyüyen ve kaçak yapılarla genişleyen bölgelerinden farklıyız biz. Bunun için de, gecekonduların toplu konuta dönüştürülmesi şeklinde algılanmaya başlanan kentsel dönüşümü burada sözkonusu olması beklenemez. Biz tarihi bir bölgenin yeniden canlandırılması ve kaliteli yaşam alanları oluşturulması şeklinde bir kentsel dönüşüm düşünüyoruz. Bunun ilk adımını da Süleymaniye’de vereceğiz. Gün geçtikçe nüfusu azalan ve tedbir almadığımız takdirde önümüzdeki 10 yılda ikamet edilmeyen bir bölgeye dönüşme tehlikesi çok yüksen olan Eminönü’nde, yeni yaşam alanları oluşturmak zorundayız. İmalat sanayinin ve atölyelerin Eminönü dışına taşınmasıyla ilçede meydana gelecek rahatlamayı iskanı kolaylaştırarak sonuçlandırmaya çalışacağız. Çünkü biliyoruz ki, 24 saat hayatın olmadığı şehirlerde problem bitmez ve modern anlamda da kentsel dönüşüm gerçekleştirilemez. Eminönü, yeni dönemde sosyal yaşamıyla ve kent dokusuyla insanımızın yeniden yerleşimine açılan ve bu çerçevede değeri de gün geçtikçe artan bir bölge olacaktır. Bölgeyi ticaret, turizm, kültür ve yaşam alanı olarak planladık ve öngörümüzü de böyle yaptık. Zaten Anıtlar Kurulu’nca onaylanan ve yürürlüğe giren imar planları da bu düşüncemizi destekliyor ve kentsel dönüşüm için bize yeni imkanlar sunuyor.

2-     Belediye sınırları içerisinde toplam kaç bina var? Kaçı kaçak?

Eminönü’ndeki tüm binalar özellikleriyle birlikte belediyemizin sistemine kayıtlı. 14 bin 700 adet bina var ve bu binaların durumu güncellemelerle sürekli yenileniyor. Binalardaki her türlü değişimi eski haliyle birlikte sistemimizde saklıyoruz. Türkiye’nin yüzölçümü açısından en küçük ilçesi olan Eminönü’nde kaçak bina yok ama kaçak kat bir hayli var. Elimizdeki rakamlar Eminönü’ndeki binaların yüzde 5 kadarının kaçak kata sahip olduğunu gösteriyor.

3-     Belediye bugüne kadar Kentsel Dönüşüm bağlamında neler yaptı?

Eminönü Belediyesi olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte kentsel dönüşüm projeleri üzerine çalışıyoruz ve ilk önceliğimiz Süleymaniye. Geleneksel Türk mahalle yaşamının en karakteristik bölgesi kabul edilen Süleymaniye’yi yeniden canlandırıp yaşanabilir bir hale dönüştüreceğimiz bu çalışmada hayli mesafe alındı. Tarihi yapıların tek tek restorasyonu yerine bölgenin bir bütün olarak ele alındığı bir çalışma yürütülüyor. Büyükşehir Belediyemiz mülk sahipleriyle tek tek görüşmeler yapıyor. Satın almaların ardından çalışmalar başlayacak. 2006 yılı Süleymaniye’nin yeniden canlandığı bir yıl olacak. Bu bizim prestij projemizdir ve görev dönemi içinde tamamlamayı istiyoruz. Ayrıca Gedikpaşa, Nişanca, Cankurtaran, Sultanahmet ve Küçükayasofya’da da dönüşüm projeleri için çalışmalar yapılıyor. Yeni imar yasası ve Anıtlar Kurulu’nda kabul edilen imar planları bu dönüşüm projelerimizin önünü açmış durumda. Tüm dönüşüm projelerimizi Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte yürütüyoruz. Çünkü Eminönü Belediyesi olarak büyük yatırımlara ayıracak herhangi bir bütçemiz yok. Eminönü Belediyesi’nin bütçesini ben kasaba bütçesine benzetiyorum. Çünkü İstanbul’da herhangi bir ilçenin örneğin hemen yanımızdaki Fatih’in bir ayda İller Bankası’ndan aldığı payı biz bir yılda alamıyoruz. Bir başka somut örnek daha vereyim. Eminönü Belediyesi’nin bütçesi içerisinde personel ve çevre temizliği gideri yüzde 90. Bu bile yatırımlar konusunda ve diğer giderler konusunda ne kadar büyük bir sıkıntı çektiğimiz ortaya koymaya yetiyor.

4-  Bütçe

Dönüşüm projelerinin bütçeleri daha önce de söylediğim gibi Büyükşehir Belediyemiz tarafından karşılanıyor. Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş’a çok teşekkür ediyorum. Özellikle Süleymaniye konusuyla özel olarak ilgileniyor.

5- Kentsel tasarım çalışmaları

Eminönü’nde en önemli kirliliklerden biri de tabela kirliliği. Bu konuda ciddi bir çalışmanın içerisindeyiz. Süleymaniye Camii çevresinde başladığımız bu projenin bir diğeri de Akbıyık Caddesi’nde gerçekleştirildi. Kentsel tasarım projelerini hazırlayıp uygulamaya geçirdiğimiz bu iki bölgenin dışında özellikle Uzunçarşı ve Tahtakale’de çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Divanyolu ve diğer caddelere de sıra gelecek. Fotoğraflarla tespit ettiğimiz bu kirliliği digital ortamda yeni bir tasarımla vatandaşlarımıza sunuyoruz. Vatandaşların tabela ve sundurmalar konusunda hazırladığımız bu kentsel tasarımlara uymaları için de görevlilerimiz tebliğlerde bulunuyor. En kısa zamanda tarihi yarımadayı tabela kirliliğinden koruyacağız.

6 – Depremle ilgili

Depreme karşı hazırlıklarımız kapsamında ilçenin jeolojik haritası hazırlandı. Önceki depremlerin ardından statik raporlar tutuldu. Bu haritaya bağlı kalarak yeni yapı yapmak isteyenlere bilgi ve yönlendirmede bulunuyoruz. Eminönü ilçesindeki binaların yüzde 30’unun depreme dayanıklılığı tespit edildi. Bu rakama kamu binalarını da eklediğimiz takdirde yüzde 60 oranında bir rakama ulaşıyoruz. Bildiğiniz gibi Eminönü’nde binaların büyük bir kısmı kamu binaları ve ayrıca anıt yapılar. Bu binalarla ilgili de çalışmalar kendi bakanlıkları tarafından yürütülüyor.