ESİAD Dergisi ile Söyleşi  (9.12.2005)

Sayın Başkan, göreve başladığınızdan bu yana ne tür işlere ve projeler imza attınız?

Eminönü bilindiği gibi tarihi zenginliği çok fazla olan, ülkemizde ticarete ve kültür hayatına yön veren önemli bir merkez. Bu açıdan sorunları da diğer ilçelerden ayrıcalık arz ediyor. Görev geldiğimizden bu yana yaptığımız işler genel anlamda ilçenin pek çok konuda genel fotoğrafını çekmek, sosyal hayatına düzen vermek, belediyenin bütçesini kontrol altına almak ve yıllardır aksayan sorunlara el atmak oldu. İşportayı kaldırmak, Süleymaniye Projesi’ni başlatmak, Küçükayasofya, Kadırga ve Nişanca semtlerinde yeniden yapılanma projelerini uygulamaya başlatmak oldu. Ayrıca imalathanelerin taşınması için yaptığımız girişimlerde sonuç vermekte. İlçenin kültür ve turizm hayatına katkıda bulunacak projelerde de hiç çekinmeden elimizi taşın altına sürdük. Kapalıçarşı’nın kurtarılması için yapılan arama konferansında taraf olmak, yürüyüş güzergahları projesinde bizzat belediye olarak çalışmanın içinde bulunmak, turizmin gelişmesi için en üst düzede girişimlerde bulunmak gerçekleştirdiğimiz işlerin küçük bir kısmını oluşturdu. Son dönemlerde ise ilçemizin kaldırımlarında ve yollarında inşaat çalışmaları yapılmakta. Aydınlatma sorunun bitirdik, parkları ve havuzları yeniledik. Vatandaşların dinlenecekleri parklar yaptık. Tabi bu arada vatandaşlarımızın her türlü ihtiyaçlarını karşılayarak belediyecilik hizmetlerini aksatmadık.

Emniyetimizin Eminönü için yapmış olduğu kamera sisteminin işleyişi hakkında bilgi verir misiniz?

Kapkaç ve gasp sadece Eminönü’nde değil, Türkiye’nin, hatta dünyanın sorunu. Tercih edilmemesine rağmen gelişmekte olan ülkelerde hep bu tür olaylar yaşanır. Bunlara meydan vermemek için  valilik ve emniyet güçleri önleyici tedbirler alıyor. Bu işler bizim değil emniyetin sorumluluğu altında. Onun için bu konuda alınan tedbirlerin onlara sorulması daha sağlıklı sonuçlar verir.

Süleymaniye Projesi hakkında fikirlerinizi alabilir miyiz?

Süleymaniye Projesi Büyükşehir Belediyesi ile bizim ortaklaşa yürüttüğümüz ve çocuklarımıza bırakacağımız miras açısından son derce önemli bir proje. Bu mahallenin aslına döndürülmesi için burada şimdi her yönden çalışmalar yapılıyor. Bir yandan kamulaştırmalar, diğer taraftan gerçek ihtiyaçları karşılayan planlamalar yapılıyor. Diğer yandan da tarihi güzelliğini ortaya çıkarmak için arşivlere iniliyor. Büyükşehir Belediyesi burada önümüzdeki dört yıl içinde 400 binayı restore ederek konut haline getirecek, kültür merkezleri ile sağlık ocakları kuracak ve insanların tarihle iç içe yaşayacakları bir semt haline getirecek. Bizde buradaki depoları boşaltıyor, insanları daha iyi yaşayacakları mahallelere taşıyoruz.

Başta Kapalıçarşı, Süleymaniye, Tahtakale, Beyazıt ve Laleli’deki imalatçıların çıkarılması için yapılan çalışmalar ne aşamada? Eminönü tarihi misyonunu koruyarak ve bir kültür kenti haline gelecek mi?

Bu zamana kadar göreve gelen arkadaşlarımız Eminönü’nü bu halden kurtarmak için çok çabalar sarf etti. Bir dönem özellikle Gedikpaşa’da ayakkabı imalatı yapan atölyeler o zamanki yönetimin zorlamasıyla kendi kooperatiflerine gönderilirken daha sonra yönetime gelen arkadaşlar popülist yaklaşımlarla boşalan işyerleri için alternatif projeler oluşturamadıkları ve gelirlerinin önemli bir kısmından mahrum oldukları için giden iş yerlerini geri çağırdı. Biz 31 Aralık 2005 tarihine kadar kanunda belirtilen iş kollarında faaliyet gösteren tüm işyerlerinin taşınmasını sağlayacağız. Eğer bunu sağlayamazsak hem iş yerleri hem de belediye başkanı olarak ben kanuni müeyyide altındayım. İmalathanelerin taşınmaları için son tarih 31 Aralık 2005. Bu zaman zarfında boşaltmazlarsa kesinlikle bir süre uzatması olmayacak. Şehir merkezlerinde sınai kuruluşlarına yeni değişen yasaya göre müsaade etmek mümkün değil. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 184. maddesinin yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişiler için 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Yasa belediye bürokratlarını da sorumlu tutuyor.Yani imalathanelerin organize sanayi bölgelerinde faaliyetlerini sürdürmelerinin dışında bir çıkış yolu yok.

Derneğimizin ana projesi olan ve derneğimizin bünyesinde kurmuş olduğumuz S.S.Eminönü Kargocular ve Tekstilceler Kooperatifimizi Eminönü’nde bulunan esnafımızın başta ayaklı kargo olmak üzere, Eminönü’ne yakışır bir kargocular sitesi yaparak hem tekstilcileri hemde kargocuları kayıt altına alarak bölgeye canlılık getirmek istiyoruz.

Kargo Eminönü’nde ciddi bir sorun. Toptancı iş yerlerinin burada olması, araçların manevra yapacak alana ve yola sahip olmaması turistik bölgelerde trafiği sıkıştırıyor. Toptancılar bölgeden taşındığı takdirde büyük oranda bu sorun azalır. Birde her şeyi devletten beklememek lazım. Sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek kendi işlerini görecek projeleri hazırlamalılar.

Diğer projelerimiz olan başta Sultanahmet uluslar arası turizm tekstil ve hediyelik eşya fuarı ve bölge halkımızın çocuklarının faydalanacağı Esiad Dil okulumuzu Şubat 2006 yılında açacağız. Amacımız bölgemizde çalışan 8500 yabancı ve kaçak çalışan insanların yerine bölge iş adamlarımızın sorunu olan yabancı dil bilen eleman açığını bu şekilde karşılamak istiyoruz.

 Dediğim gibi artık dünyadaki trendler devletten bir şeyler beklemek yönünde değil, herkesin kendi işini kurması ve özel sektörün desteklenmesi şeklinde. Sizin kurmayı planladığınız eğitim merkezinde yetişecek insanlar tabi ki bölge ekonomisine katkıda bulunur ve evlerini geçindirirler.

Mübarek Ramazan ayında yapılan Sultanahmet Ramazan Şenlikleri ile düşünceleriniz nelerdir?

Sultanahmet Ramazan Etkinlikleri bu yılda daha önceki yıllarda olduğu gibi yine İstanbul’un ve İstanbullunun “Ramazan etkinliği” dendiğinde ilk aklına gelen yer oldu. Eminönü Belediyesi tarafından düzenlenen tüm etkinliklerde her gün yolda kalanlar için açılan iftar sofrasında binlerce insanın karnı doyuruldu, çocuklar için Karagöz-Hacivat gibi tiplemelerle geçmişle gelecek arasında sevgi bağı kuruldu, kültür, sanat sohbetleri ve müzik programlarıyla her kesime hitabeden eğlenceler gerçekleştirildi. Bu yıl 10.’sunu yaşadığımız Sultanahmet Etkinlikleri hem Ramazan’ın manevi havasına uygundu hem de geleneksel Ramazan eğlencesinin tadını yıllarca damaklarda bırakacak kıvamdaydı. Çünkü bu yılki etkinlikler her zamankinden daha çok bu kutlu ayın ruhuna uygun düştü. Geçtiğimiz yıllarda her gece İstanbul’un, hatta Türkiye’nin farklı illerinden gelen yüz binlerce kişinin ziyaret ettiği etkinlikleri bu yıl çok daha fazla insan ziyaret etti.

Eminönü Tarihi yarım ada olan Eminönü’müze ve Esiad üyelerine, başkanımıza ve yönetim kurulu üyelerine bir mesajınız var mı?

Eminönü’ndeki işadamlarını bir araya getirmek için kurulan derneğiniz bu zamana kadar bir takım sosyal olaylara imza attı. Bundan sonrada faaliyetlerini artırarak devam ettirmelerini temenni ediyorum. Yönetimdeki ve derneğe üye olan tüm arkadaşlarıma başarılar diliyorum.

Eminönü Bülteni ile Söyleşi (10.05.2004)
Anadolu Ajansı ile Söyleşi (02.06.2005)
Gazete Eminönü ile Söyleşi (20.12.2008)
Sultanahmet Forever Dergisi ile Söyleşi (22.09.2005)
Ordulular Vakfı Dergisi ile Söyleşi (08.11.2004)
Laleli Dergisi ile Söyleşi (28.07.2005)
Kültür Konulu Söyleşi (26.04.2005)
Kentsel Dönüşüm Hakkında Söyleşi (01.11.2005)
ESİAD Dergisi ile Söyleşi (09.12.2005)
Anasayfa Biyografi Makaleler Konuşmalar Röportajlar Fotoğraflar Videolar Basından İletişim
Web Tasarım: 3 Renk