Kıymetli dostlar;

Konuşmama aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anarak başlamak istiyorum. Kahraman milletimizin bundan 83 yıl önce topyekün bir hareketle emperyalist güçlere karşı büyük bir zafer elde etmesinin yıldönümünde burada bir araya geldik. Hepimizin bildiği gibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, 26 Ağustos'ta başlayan ve 30 Ağustos 1922'de eşsiz bir zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Savaşı ile vatan topraklarımız kurtarılmış, Türk Milleti hürriyet ve bağımsızlık içinde yaşama onuruna kavuşmuştur. Bu büyük zafer; milletimizin birlik ve beraberlik içerisinde neler yapabileceğinin de ispatıdır. Bugün de en çok bu birlik ve beraberlik anlayışına ihtiyacımız var. 83 yıl önce tüm mazlum milletlere ve halklara örnek olacak bir kahramanlığı sergilemiş, hiçbir şekilde bağımsızlık ve hürriyetimizden ödün vermeyeceğimizi tüm dünyaya ilan etmiştik.

Çok değerli dostlar; ülke olarak 30 Ağustos ruhuna ve bilincine her zaman ihtiyacımız var. Bu bilinç bizim aynı zamanda günümüzdeki sorunlarımızı da aşmamızı sağlayacaktır. İşte burada Edirnekapı Şehitliği’nde karşılaştığımız gerçek millet olarak nereden gelip nereye gittiğimizi açıklıkla ortaya koymaktadır.

Yine pek çoklarınızın bildiği gibi Edirnekapı Şehitliği ilk olarak, 1453 tarihinde İstanbul'u fethetmek için Bizans surları önünde savaşırken şehit düşen ecdadımızın buralara gömülmeleri ile oluşmuştur. Yani buralarda yatan şehitlerimizin kanlarıyla İstanbul’u fethettik. Osmanlı devri boyunca buraya başka şehitlerimiz de defnedilmiştir. Burada, tarihimizin 500 yıllık kesitinde kanlarıyla vatanımızı koruyan kahramanlar yatıyor.

Milletimizin üç kıtaya hükmettiği günlerin kahramanları da Edirnekapı’da yatıyor, yeniden Anadolu’ya çekildiğimiz günlerin şehitleri de burada. Osmanlı-Rus harbinde şehit düşen askerlerimiz, Balkan Şavaşı şehitleri, tarihimin en büyük kahramanlık olaylarından Çanakkale şehitleri hepsi burada bir arada yatıyor. Ve daha yakın tarihimizden Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri şehitleri, Polis Teşkilatımızın şehitleri, T.H.Y. sivil şehitleri, İtfaiye Şehitleri de yine Edirnekapı şehitliğinde buluşmuş durumdalar. Yani burada millet olma bilincimizin en önemli unsurun görüyoruz.

Değerli dostlar, burada bizi bu şehitlikte buluşturan acı bir olayı bir kez daha hatırlayalım. Edirnekapı şehitliğinin yeniden düzenlenmesi biraz da bu olaya bağlı bildiğiniz gibi. 16 Mart 1920’de müttefik orduları İstanbul’u işgal ettikleri sırada Şehzadebaşı Karakolu’nu basan İngiliz askerleri karakolda herşeyden habersiz şekilde uyuyan askerlerimize saldırmış ve 6 askerimizi süngüleyerek şehit etmişlerdi. Askerlerimizin naaşları burada bir mezarlığa defnedilmiş ve mezarlık daha sonra genişleyerek ‘Edirnekapı Şehitliği’ adını almıştır. Son olarak bu acı olayı unutmayalım, milletimize yönelen hain saldırıların bugün de tekrarlanabileceğini aklımızdan çıkarmayalım diyorum.

Aziz şehitlerimizi bir kez daha anarken, 30 Ağustos zaferinin mimari Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet diliyorum.